“Kurucu Genel Sekreteri olarak yola çıktığım ve birçok görevde bulunduğum İYİ Parti’den istifa ediyorum. İYİ Parti Gen Bşk Akşener’in ‘Başıma tabanca dayasalar dahi kalkmam’ demesine rağmen 3 Mart 2023’te masadan kalkması güven bunalımı ve oy kaybına neden oldu” diyen Aytun Çıray, üç dönem CHP milletvekili seçilmiş sonra İYİ Parti’ye geçmişti.
Çıray Akşener’i eleştirirken Kılıçdaroğlu’nu övdü ve ‘Şahsıma büyük bir hoşgörü ile destek veren Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’lilere bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi arz ediyorum’ diyerek yeniden CHP’ye göz kırptı ve hem milletvekili hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki başarısızlıktan Klıçdaroğlu’nu değil; Akşener’i sorumlu tuttu.
Akıl değiştirmek zor, ama hiç olmazsa gözlüğü değiştirsin; Göz olanı akıl olacağı görür, Çıray ikisiyle de göremiyor. İYİ Parti’ye kaybettirerek, CHP kazanamaz. Bodrum karanlık diye bodrumda kaybolan sokakta aranırsa, kaybolan kaybolduğu yerde aranmazsa bulunmaz. Sorun teşhis edilmeden tedavi edilemez. Yerel seçimlerde İYİ Parti-CHP ittifakı yapılmazsa veya sağlıklı yürütülemezse akla gelmeyen başa gelir.
9 Şub 2021’deki yazımda İYİ Parti Gen Bşk Meral Akşener, birbiriyle tek başına kalmadan, birbirini yemeden kuzu, ot ve kurdu tek kayıkla karşıya geçiremediği için, parti enerjisini iç çekişmelere harcıyor. Partiler arası oy geçirgenliğinin merkezindeki parti katılımlarla değil; ihraç ve iç çatışmalarla gündem oluşturmaya devam ediyor. İYİ Parti çatışmasa birlik ve bütünlüğümü koruyabilse, çalışmadan kazanabilecekken bir türlü kuzuyu kurttan, otu kuzudan koruyamıyor.
CHP Gen Bşk Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde başardı, ama şimdi işi Akşener'den daha zor; kurt, kuzu, otun yanında fazladan kedi ve ciğeri de karşıya geçirmesi gerekiyor. Sürekli yeni partiler kuruluyor, ittifaklar bunun için akordiyon gibi daraltılıp, genişletiliyor. Her güne en az iki ittifak görüşmesi düşüyor.
İYİ Parti 2. Olağan Kurultayı’nda (2020) ilk yüze giremediği için Genel İdare Kurulu (GİK)’na seçilemeyenlerden İzmir Milletvekili Aytun Çıray duruma sert tepki gösterdi, uzun süre Genel Başkan Akşener başkanlığında toplanan grup toplantılarını protesto etti, katılmadı.
Aynı organizasyona tepki gösteren Prof Dr Ümit Özdağ İstanbul İl Başkanını FETÖ’cülükle suçladı, İYİ Parti’den ihraç edildi. İhraç cezasını verenler, Özdağ’ın itirazını da reddettiği için, mahkeme hem cezayı veren hem de itirazı rddedenlerin aynı kişiler olmasından ihraç kararını haklı olarak iptal etti.
Tüm bunlar olurken Çıray, Akşener’e başdanışman oldu. Bu sefer de Gen Bşk Yrd Müsavvat Dervişoğlu ‘Parti yöneticilerine bunca hakaretten sonra, o makam, o kişiye az gelir. Bir ince satış var lakin malı ve taciri ifşa etmeden önce, ince ince düşünmemiz gerekiyor. Acelemiz yok yani!... Hiç kimse beni öfkeyle laf söylemeye ve kontrolsüz adımlar atmaya zorlamasın. Bunca tecrübeyi, gözümden sapanla vurulmak için yaşamadım.’ paylaşımı yaptı.
Dervişoğlu soru üzerine; genel başkan yardımcısı olarak kendisinin temsil yetkisinin olduğunu, bu görevlendirmeden haberi olmadığını, sızdırılan haberden durumu öğrendiğini, etik bulmadığını, yöneticilere hakaret eden birinin ödüllendirilmesini ilkesel, oldubittiye getirilmesini ise yöntem olarak eleştirdiğini söyledi.
Bence de haklı; il başkanını eleştiren ihraç edilirken, genel başkanı eleştiren; protesto eden başdanışman yapılıyorsa ki yapıldı, bu işte bir bit yeniği var.
İki sene önceki yazımda; gitmesi eksiklik yaratmasa da kalması sorun yaratan Çıray’ın sorunun çözümünde rol alması bir taraf sorunun parçası olacağı uyarısını yapmıştım.